Yanan Yağın Yolculuğu…

En temel problemlerimizden bir tanesi, özellikle sosyal medyada kişileri manipüle etmeye ve algı oluşturmaya çalışan vasıfsız kişilerin paylaştığı içeriği boşaltılmış, dezenformasyona uğramış bilgilerle günü geçiriyor oluşumuz. Bu da bize sadece ezbere yaşamı beraberinde getiriyor, herhangi bir soru sormadan kendimize hedefler koyup bunu yakalamak için sözde fedakarlıklarda bulunuyoruz.

Bu yazıda zayıflama sürecinde başrolü oynayan yağlara biraz göz atacağız. “Kilo verirken yakılan yağ nereye gider?” sorusunu sorarak cevaplarını arayacağız.

Konu başında yer alan Yiğit Özgür’ün esprili bir şekilde kaleme aldığı gibi, oturduğumuz yerden birdenbire kalkarsak gerçekten yağlarımız koltukta oturmaya devam eder mi? Ya da yaygın kanı gibi “puff!” diye birden enerjiye veya ısıya mı dönüşür? Yoksa küçük küçük parçalara ayrılıp dışkı yoluyla vücuttan mı atılır? Bunların hiçbiri doğru değil ise o halde, gerçekte, yağlarımız bize nasıl veda ediyor? Öyle görünüyor ki çoğu, nefesimizle havaya karışıyor!

Bedenimiz yiyeceklerle aldığımız fazla miktardaki protein veya karbonhidratı yağ şeklinde veya teknik diliyle söylemek gerekirse, trigliserit molekülleri halinde depoluyor. Bu moleküller karbon, hidrojen ve oksijen olmak üzere üç atomdan meydana geliyor. İşte yağ yakmanın gerçekleşmesi için trigliseritlerin, oksidasyon (oksitlenme) olarak bilinen bir işlem yoluyla parçalanması gerekiyor. 

Pek çok oksijen molekülü trigliseridin oksitlenmesi (yanması) işleminde kullanılırken karbondioksit (CO2) ve su (H2O) atık ürün olarak çıkar. Aslında bu bilgi zaten biliniyor. Fakat Avusturalya’nın New South Wales Üniversitesinden araştırmacılar Ruben Meerman ve Andrew Brown bu işin hesaplamasını yaptılar. (Çalışmaları 16 Aralık 2014’te British Medical Journal’da yayınlandı.) Yapılan hesaplamaya göre kilo verme esnasında yağın %84’ü karbondioksite dönüşerek akciğerler aracılığıyla, geri kalan %16’sı da suya dönüşerek idrar, dışkı, ter, nefes, gözyaşı veya diğer beden sıvılarıyla vücuttan atılıyor. Bir örnekle anlatacak olursak, 10 kg yağ yakıldığında sürecin sonunda 8,4 kg karbondioksit ve 1,6 kg su açığa çıkıyor.

70 kg. bir birey dakikada 12 kere soluk alıp verir ve her soluk verişte 200 ml karbondioksit salar. Her bir nefeste 33 mg karbondioksit salar ve bunun 8.9 miligrami karbondur. Normal bir günde 0.74 kg karbondioksit salınımı yapar ve vücuttan 203 gram karbon atar. Peki günde bir saat egzersiz yaptığımızda ne olur? Metabolizma hızımızı yedi katına kadar artırırız, mesela günde bir saatlik koşu vücudumuzdan ekstra 39 gram karbon atılmasını sağlıyor. Yani günde bir saat egzersiz yapan biri hiç spor yapmayan birine göre vücudundan %20 daha fazla karbon atmış oluyor. 

Bu araştırmadan elde edilen sonuçlardan biri akciğerlerin, kilo vermede, temel bir boşaltım organı olduğudur. Buradan hareketle rahatlıkla şu çıkarımı yapabiliriz; “Doğru nefes almamak ve akciğerlerin kapasitesine doğrudan etki eden sigara tüketimi zayıflama sürecinde çok büyük etkenlerdir!” 

Diğer bir sonuç ise, bedenimizin kendi fiziksel gerçekliğinin sınırını bilerek “kısa sürede kilo verme” garantisiyle ortaya atılmış iddialara karşı uyanık olmaktır. Bu konuyla ilgili, sırasıyla, Prof. Andrew Brown’un ve yardımcı yazar Ruben Meerman’ın sözlerine kulak verelim:

“Kaybedebileceğimiz kilo miktarının gün bazında bir sınırı var. Bu sınır, gün içerisinde ne kadar karbondioksiti nefes olarak verdiğimizle belirlenir. Kilo verdirme endüstrisi, aşırı miktarlarda kilo verme konusunda gülünç iddialarda bulunuyor. Ki bu, çoğu insan için mümkün değil. Neyse ki araştırmamız sayesinde, bir gün içerisinde neden 15 kilo verilemeyeceğinin anlaşılmasını sağlayabileceğiz.”

İngiliz Diyetisyenler Birliği’nden Duane Mellor yağ metabolizmasını bir otomobilin içinde yanan benzine benzetiyor. Yağ yandıkça ısı açığa çıkarıyor ve hareketi sağlıyor. Ama aynı zamanda atık da ortaya çıkarıyor. Yağın enerjiye çevrilmesinin ardından ortaya çıkan atomlar ise egzoz gazlarına benzetiliyor. Tahminlerine göre ortalama bir insan her gün en az 200 gram karbon kaybediyor ve bunun kabaca üçte biri uykudayken oluyor.

Kilo verme süreci sancılı olsa da fazla kilolardan kurtulmak için formülün kendisi aslında gayet basit: Ya daha az karbon temelli yiyecekler tüketeceğiz ya da vücutta birikmiş fazla karbonu atmak için daha fazla fiziksel egzersiz, nefes egzersizi ve Sigarayı hayatımızdan çıkartarak kendimize verdiğimiz değeri arttıracağız.

Bu asla sonu olan bir yolculuk değil. Son nefese kadar devam edecek ve farkındalığı kaybettiğimizde tekrar sar başa yaşanacak bir süreçtir. Bu yüzden kendinize bir hedef belirleyin ve bunun için umut edin. Kişiyi çalıştıran ve çırpındıran her şey umuttan nemalanır. Bir gün umudunuz kırılırsa, sağlam olan yerinden umut etmeye devam edin. Çünkü umut her şeydir…  

Kaynak: B. Gholipour. Exhaled Pounds: How Fat Leaves The Body. (2014, Aralık 16). Alındığı Tarih: 14 Ocak 2020. Alındığı Yer: Live Science

Yorum Yazın