Zayıflamak İçin Kendi Sorumluluğunu Almak

Daha önce ki yazılarımda ele aldığım ve şu anda bu yazıyı okuyor olmanızın temel nedeni olan kilolu olma hali, sağlığımızı, görünüşümüzü bozan, yaşamımızı zehir eden bir hastalıktır ve amacımız da bundan ilelebet kurtulmaktır. Bu konuda hemen hepimiz istiyoruz ki birisi bir ilaç versin, mucizevi yiyecekler söylesin, yemeklerimizi hazır olarak eve, iş yerine göndersin, başımızda durup egzersiz yapıp yapmadığımızı kontrol etsin ve hatta bizi ameliyat etsin, biz de bu problemden tamamı ile kurtulalım. Bu zamana kadar denemiş olduğu onlarca işe yaramaz yöntem sonucunda uğramış olduğu başarısızlıktan dolayı daha fazla yıpranmamak adına sorumluluğu almamak için kendisinde şişmanlatıcı bir hastalık çıkmasını bile istiyor bir çok insan. Çünkü böyle bir durum en azından kişide oluşmuş olan özgüven eksikliği ve başarısızlık hissiyatının kaybolmasına ve her ne kadar kabullenilmesi zor bir hastalık olsa da bunu kabullenip biraz olsun rahatlamasını sağlayacaktır.

Şişmanlığa sebep olan hastalıklar var elbette, ama bunlar %1-2 ilk dilimi kapsarken çoğunlukla sorun aslında sadece yaşam tarzımızda yatıyor. Yaşamış olduğumuz bu problemden bir an önce kurtulmak için çocukların bile inanmayacağı saçmalıktaki mucizelere inanıyor ve aklımızda kalacağına yapalım diyoruz. Her dönemin var ettiği kahraman yöntemler oluyor ‘altın çilek, alkali su, akupunktur, liposuction vb.’. Burada yazdıklarım yada yazmaya üşendiğim tüm bu yöntemler eğer başarılı sonuçları ortaya koymuş olsaydı ne günümüzde böyle bir hastalık kalırdı ne de bu kadar çeşitlilik olurdu. Unutmayalım ki bu uydurma tedaviler, biz böyle şeyleri talep ettiğimiz için varlar.

Sorumluluk almamak için kullandığımız iki ana düşünce kalıbı var;

– Birincisi ‘Ben iradesizim, kendim başaramam. Beni yola getirecek, kontrol edecek biri gerek’,

– İkincisi ‘Her şeyi denedim, kilo veremiyorum. Kesin bende bir hastalık var. Benim bir mucizeye gereksinimim var.’

Aslında bu ikisinin de söylediği aynı: ‘Ben sorumluluk alıp yaşamımı sağlıklı olarak kendim düzenlemekten kaçıyorum!

Kilo vermeyi ve bunu hayatı boyunca kalıcı kılmayı başaran kişiler sadece hayat içinde kendi sorumluluklarını almayı göze alanlardır. Sağlıklı yaşamak isteyen insanlar bu konuda profesyonellerden destek alacaklarsa, bu ilişkide dürüst, sağlıklı ve verimli olmalıdırlar. Karşıdaki insanlar iyi niyetli olmalı ve kişinin kendisine yetkinlik kazandırıcı yaklaşımlar sergilemelidir. Pasif kalarak, sorumluluğu başkalarına yükleyerek kilo vermek ve sağlıklı olmak olanaksızdır.

Yaşam şeklimize, tercihlerimize, beslenmemize bizi hayatında hiç görmemiş yada sadece belirli bir kısmına hakim olan insanların vicdanına bırakmak ve o yaşamdan keyif almayı ummak saçmalıktır. Herkes bir yetenekle ve mükemmel bir yaradılışla doğar fakat başkalarından onay bekler hep kendisini bulma sürecinde. Herkesin cebinde taşıdığı değerli bir taş vardır ve buna değeri başkasının biçmesini beklemek gibidir bu beklenti. İhtiyaç olunan sadece rehberlik edilmesidir, onay verilmesi değil! Kilolu bireyler bu mücadele içinde hep onaylı hareket ettikleri için hiçbir zaman kendi içlerine ve ihtiyaçlarına dönerek kalıcı zayıflama noktasına varamamışlardır. %100 garantili zayıflama hapları, diyetisyen onaylı listeler, doktor onaylı ilaçlar ve sayabileceğimiz bir çoğu. Hem yönetmen hem de başrol oyuncusu olarak ancak kendimiz yaşamımızı güzel bir filme çevirebiliriz. Diğer koşullarda kendi yaşamımızda sadece figüran olarak kalırız. Kısa süre sonra da bu rolü oynamaktan vazgeçeriz zaten.

Kendi sorumluluğumuzu almamıza karar verebilecek veyahut bunun önüne geçebilecek tek bir kişi var; Kendimiz! Önce kendimizi buna ikna etmemiz gerekir. Örneğin, işe kendimize bir mektup yazarak başlayabiliriz. Kendimizi, kendimize sansürsüz bir şekilde ifade etmeye çalışmamız emin olun uzun maratonda çok büyük bir yolu aşmamızı sağlayacak. Bunu mutlaka yapın!

Bir de kendimiz ve yardım istediğimiz profesyoneller kadar sürece etki eden bir diğer grup vardır ki o da hayatımızın başka konularında bize son derece destek olan yakınlarımızdır. Bu kişiler kilo kaybı, sağlıklı yaşam konusunda aynı desteği bize sağlayamayacaklardır. Çünkü bu, kişiye özel bir alandır ve bizler ön belik sunumu yaparak toplum içinde yaşadıkça ne en derinine kadar hayatımıza vakıftırlar ne de böyle bir bağımlılık sürecinde doğru yönlendirmeyi yapabilirler. Sevdiğimiz bu insanları kırmadan, yaşam biçimimizi yönlendirmeye çalışmalarının bize yarardan çok zarar verebileceğini mutlak surette bilmeliyiz. Bu süreç içerisinde yakınlarımızı, bizim kararlarımızı anlayışla karşılayan, destekleyici ve başarılarımızı taktir eden bir rol oynamaya ikna edebilir ve sorumluluk aldığımızı onlara da gösterebilirsek her şey çok daha kolay olacaktır. Tıpkı kendimize olduğu gibi onlara da bir mektup yazmaya ne dersiniz?

Yorum Yazın