Obeziteye Psikolojik Bakış

Yüksek kilo ve obezite problemi vücudun, bireyin hayatı içinde bir şeylerin ters gittiğine dair verdiği bir sinyal ve hayatta kalabilmek adına kendi kodlamasıyla yönlendirdiği bir sürecin sonucudur. Kilolu olma hali ve obezite kişinin yapısına ve yaşamına göre meydana gelmektedir. Kilo problemi yaşayan kişilerde duygu ve düşüncelerin eksik veya yanlış olması, kontrolün dış etmenler tarafından ele alınmasını ve beraberinde kişisel farkındalığın devre dışı kalmasını sağlamaktadır. Sağlıksız ve dengesiz düşüncüler sonucu duygularda yaşanan çalkantılara bağlı olarak beden reaksiyon vermekte ve kilo sorunu yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır.

Obezite basit bir şekilde, kötü beslenen veya hareketsiz yaşam sürdüren kişilerde meydana gelmemektedir. Obezite psikanalitik kurama göre; bireylerin çözümlenmemiş bağımlılık gereksinimleri bulunduğu ve bu kişilerin oral dönem olarak bilinen 1 yaşına kadar olan sürece fikse oldukları (saplanma) şeklinde açıklanmaktadır. Bu döneme saplanmış bireyler iyimserlik veya karamsarlık, oburluk, hırs, bağımlılık ve sabırsızlık ile karakterize tipik bir kişilik yapısına sahiptir. Libido yani tatmin noktası – yaşam enerjisi – haz kaynağı ne olarak ifade etmek istersek, daha çok dudak, ağız ve dilden doyum sağlamaktadır.

Aşırı yeme, depresyon ve anksiyete ile uyuma yönelik olmayan ve uyumu bozan bir baş etme tepkisi olarak görülmektedir. Kilo problemi yaşayan kişilerin tıkınırcasına yemeleri anksiyete ile baş etmeyi öğrendikleri ve bu bireylerin alternatif baş etme becerileri geliştirmedikleri gözlemlenmektedir.

Psikanalitik görüşe göre obezite, kişilik bozukluklarının çoğuna eşlik edebilen bir  sonuçtur. Tanı her ne olursa olsun şişmanlık altta yatan dürtü bozukluğunun bir belirtisidir. Bu doğrultuda yapılan çalışmalara bakıldığı zaman kilolu bireylerle ilgili değişik psikodinamik ve bilinçaltı çatışmaların var olduğu gözlemlenmiştir.

Erkeksi saldırganlığa karşı korunma, cinsel kimlik rekabetinden kaçma, dişiliği inkar etme, can sıkıntısına karşı yemek, depresyona karşı yemek, anne sevgisinin yerine koyarak yemek gibi bir çok nedene dayalı yapılan bilinçdışı tercihler şişmanlığa geçiş ile sonuçlanmaktadır.

Obezite sorunu yaşayan kişiler zayıflama adına kendilerine sunulan onlarca yöntemi, farklı zamanlarda tekrar tekrar deneyerek sonuca gitmeye çalışmaktadırlar. Yöntemler artık dış müdahalelere dönmüş ve günümüzde zayıflamak isteyen kişiler için obezite merkezleri veya obezite cerrahisinde çözümler aranmaya başlanmıştır. Bunların yanı sıra Obezite rahatsızlığı ile karşı karşıya olan kişiler zayıflama kampı ile de sorunlarına çözüm aramaktadır. Zayıflama kampı sadece kilolarla ilgilenmemekte aynı zamanda bireyi baz alarak onu anlamaya çalışmakta ve günlük yaşantı anında maruz kalınan durumlar karşısında ne tür refleksler geliştirileceğini de uygulamalı şekilde pratiğe dökülmesini sağlamaktadır. Doğrularla örülü bir yaşam sürüldüğü göz önüne alındığında zayıflama kampının kilo verme ve obeziteyle savaşmada oldukça etkili olduğu söylenebilir. Bu psikolojik gerçekliğe bakıldığında zayıflama kamplarında beslenme ve antrenmanın yanı sıra farkındalığı oluşturacak eğitim çalışmaları da olmazsa olmazlar arasında yerini almaktadır. Bu eğitimler kişilerin ön yargılardan kurtulmasına ve zihnini boşaltmasına olanak sunmaktadır. Buraya gelen bireyler zayıflama kampında sadece kilolarından değil, yanlış düşünce yapısından da sıyrılıp var olan gerçek bireysel potansiyelini keşfetme yolculuğuna çıkmaktadır.

www.yasamboyuform.com internet sayfasını inceleyerek zayıflama kampı ve obeziteyle baş etme yolları hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Yorum Yazın